Yetkin-Tube

Sözcükte Anlam B-261910-%C3%BCye_ol




Join the forum, it's quick and easy

Yetkin-Tube

Sözcükte Anlam B-261910-%C3%BCye_ol


Yetkin-Tube

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Yetkin-Tube

En güzel Video izleme Platformu


    Sözcükte Anlam

    Admin
    Admin
    Administrator
    Administrator


    resim üst kisim : üst kısım

    tuttuğu takımbeşiktaş
    rep : rep 9
    Ruh Halı : anyayışlı
    Madalyalar : 4 madalya
    Zodyak Zodyak : Aslan
    çin astrolojisi çin astrolojisi : Manda
    Mesaj Sayısı : 194
    Rep Gücü : 562
    Başarı sistemi : 4
    Doğum tarihi : 27/07/97
    Kayıt tarihi : 14/07/09
    Yaş : 26
    Nerden : sakarya
    Yorum : foruma hoş geldiniz
    alt bölüm
    reklam : Sözcükte Anlam 2qip6y9

    Kişi sayfası
    kişi sayfası: 15

    Sözcükte Anlam Empty Sözcükte Anlam

    Mesaj tarafından Admin Perş. Ara. 31, 2009 4:13 pm

    SÖZCÜKTE ANLAM



    SÖZCÜKTE
    ANLAM ÖZELLİKLERİ



    1) GERÇEK (TEMEL)
    ANLAM:




    Bir
    sözcüğün ilk ve asıl anlamına denir.Yani bir sözcüğün
    söylendiği anda zihnimizde uyandırdığı ilk çağrışım gerçek
    anlamdır.








    2) YAN ANLAM:




    Bir
    sözcüğün gerçek anlamı yanında kullanımına bağlı olarak yeni
    anlamdır.








    3) MECAZ ANLAM:




    Bir
    sözcüğün gerçek anlamı dışında yepyeni bir anlamda
    kullanılmasıdır.




    * Adamın
    tarladaki bütün ekinleri yandı. ( gerçek)




    * Partide
    çektiğimiz bütün

    resimler
    yanmış. (
    yan)




    * Bu

    sınav
    ı kazanamazsan
    yandın
    (mecaz)




    * Balkona astığım
    çamaşırlar kurumamış.(gerçek)




    * Hazan
    mevsiminde kurumuş yapraklar gibi.(yan)




    * Senin aşkın da
    beni kuruttu be güzelim. (mecaz)




    * Caminin
    minaresi çok inceydi. (Gerçek)




    * Duvarın sıvası
    için ince bir kum getirmişlerdi. (yan)




    * Bana hediye
    alman çok ince bir davranıştı. (mecaz)




    * Sarayın
    aydınlık
    bir odasından karanlık bir odasına




    geçmiştik.
    (gerçek anlam)




    * Yaşadığımız
    bunca karanlık günlerden sonra aydınlık




    günler bizi
    bekliyor. (mecaz)




    * Arkadaş, bu kız
    seninle oynuyor. (mecaz)




    * Bu masanın
    ayağı oynuyor. (yan)




    * Çocuk kumsalda
    oynuyor. (gerçek)








    4) TERİMSEL ANLAM
    (TERİM):






    Bilim
    sanat, spor, ya da çeşitli meslek dallarıyla ilgili özel
    kavramları karşılayan sözcüklerdir.




    * Nota
    müziğin anahtarı gibidir.




    * Rakip takım
    birazdan penaltı atışı yapacak.




    * Marmara fay
    hattı tehlikeli sinyaller veriyor.




    * Güreşçimiz,
    finalde rakibini tuşla yendi.




    *

    Matematik öğretmeni
    miz
    tahtaya bir doğru çizmemizi




    istedi.



    *
    Şiirde aynı
    eklerin ya da sözcüklerin tekrarlanmasına




    redif
    denir.








    NOT 1: Bazen bir
    sözcük gerçekte terim değilken terim olarak
    kullanılabileceği gibi, gerçekte terim olan bir sözcük de
    terimlikten çıkabilir.








    * Polis bir
    hücre
    daha ortaya çıkardı. ( terimlikten çıkma)




    * Sinop burnu
    Türkiye�nin en kuzey noktasıdır.




    (terimleşme)







    NOT 2: Bir

    sözcük
    birçok dalda

    terim
    olabilir.









    * Bitkiyi toprağa bağlayan kökleridir.




    * Dört, kök
    dışına iki olarak çıkar.




    * Hiçbir ek
    almamış sözcüğe kök denir.








    5) YANSIMA
    SÖZCÜKLER:






    Doğadaki
    seslerin insanlar tarafından taklit edilmesine denir.









    * Bu köpek neden havlıyor?




    * Bir patlama
    sesiyle irkilmiştik.




    * Bu aylarda
    kediler çokça miyavlar.




    * Bu sözlerim
    üzerine sınıfta homurtular başladı.




    * Köyde
    sabahleyin koyunların meleyişleriyle uyandık.








    6) EŞ ANLAMLI (
    ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER:






    Yazılışları
    farklı ancak anlamları aynı olan sözcüklere denir.




    * siyah ----
    kara , * beyaz----- ak, * zengin----varlıklı,




    * zengin---
    varlıklı, * fakir----yoksul , * rüzgar---- yel,




    *
    üzüntü-----keder, * öykü---hikaye,
    * eser--- yapıt,




    *

    edebiyat
    --- yazın, *

    cümle
    ---- tümce * kelime---
    sözcük








    7. ZIT (KARŞIT)
    ANLAMLI SÖZCÜKLER:








    Anlam bakımından
    birbirinin tersi olan sözcüklerdir.









    * Sana çirkin dediler düşmanı oldum güzelin.





    * Ağlarım harta geldikçe gülüştüklerimiz.




    * Kışın
    soğuğunu
    yaşadıkça yazın sıcağını arar
    oldum.




    * Aşağı
    tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.




    * Yaşlı
    insanları görünce gençliğimin kıymetini





    anlıyorum.



    NOT: Zıt
    anlamlılık ile olumsuzluk birbiriyle karıştırılmamalıdır.





    * Tanzimat romanında iyiler hep iyi kötülerse hep
    kötüdür
    . ( zıt)




    * Bugünlerde hiç
    iyi değilim. ( olumsuz)








    Cool SESTEŞ (
    EŞSESLİ) SÖZCÜKLER:







    Yazılışları ve okunuşları aynı ancak anlamları farklı
    olan sözcüklere denir.








    * Yılanı gören
    at
    birden şaha kalktı.





    * Mutfaktaki pislikleri çöpe at.




    * Al bayrağıma
    sarılı cansız bedenimi al.




    *

    Gül
    : �Gül.
    dedi, bülbüle.





    * Kalem böyle çalınmıştır yazıma






    Yazım
    kışıma uymaz, kışım
    yazıma




    * Kırda
    yaptığımız piknikte yanımıza kır saçlı bir ihtiyar




    geldi.







    UYARI: Bir
    sözcüğün mecaz ya da yan anlamıyla sesteş anlamlılık
    karıştırılmamalıdır.




    * Bu sözler
    bazılarına çok dokunacak. ( mecaz anlam )




    * Omzuma bir el
    dokundu. ( gerçek anlam )




    * Bu yaz,
    bir mektup yaz. ( sesteş )








    NOT: Sesteş
    sözcükler
    genellikle halk edebiyatında

    cinaslı maniler
    de
    kullanılır.




    9. SOMUT VE SOYUT
    ANLAMLI SÖZCÜKLER:









    Varlığını beş duyu beş duyu organıyla
    algılayabildiğimiz kavramlar somut; beş duyu organımızdan
    hiçbiriyle algılayamadığımız, varlığını sadece akıl ve
    mantık yürütme yoluyla kabul ettiğimiz kavramlar
    soyuttur.









    * çiçek, ağaç, ses, koku, hava, göl, ev, rüzgar, ışık(somut)





    * ruh, akıl, vicdan, akıl, acıma, üzüntü, aşk, inanç( soyut
    )








    ÖZELLİK 1: Somut
    anlamlı bir sözcük, ek alarak soyut anlam kazanabilir.









    * anne - lik , insan
    - lık




    somut soyu
    yaptı somut soyut yaptı










    ÖZELLİK 2 :Somut anlamlı bir

    sözcük
    kullanıldığı cümleye göre soyut anlam kazanabilir. Buna soyutlaştırma
    denir. Soyutlaştırma kelimeye mecaz anlam kazandırma
    suretiyle olur.









    * Ne kadar sıcak bakıyor değil mi? (

    soyutlaştırma
    )





    * Kara haber tez duyulur. ( soyutlaştırma)





    * Titreyen yapraklar, cilvedir, nazdır. ( soyutlaştırma)





    * Bu adam kafasızın biridir. ( soyutlaştırma)





    * Kızın gittiği bu yolu hiç iyi görmüyorum. (soyutlaştır
    ma)




    * Sanatta özgün olmak biraz da yürek ister. (soyutlaştır
    ma)




    * Nedense bugün hiç havamda değilim. ( soyutlaştırma)









    ÖZELLİK 3 :

    Soyut anlamlı bir sözcük
    çoğunlukla benzetme yoluyla
    somut hale getirilebilir.Buna

    somutlaştırma
    denir.









    * Hüzün, sonbaharda dökülen yapraktır.





    * Yalnızlık , bir çiçektir.





    *
    Sevgi
    , gökyüzünde kanat çırpan bir
    güvercindir.





    *

    Arkadaşlık
    , kişiler
    arasında kurulan bir köprüdür.





    * Bu düşünceler, zamanla çürüyecektir.





    * Vişne dallarında arzularımız, alnımıza konan bir





    öpücüktür.





    ÖZELLİK 4 : Gözlemleyebildiğimiz eylemler somut,
    gözlemleyemediğimiz eylemler ise soyuttur.





    *
    Anne
    si, bebeğini kucağına
    almış seviyordu. ( somut )





    * Ferhat, Şirin�i dağları delecek kadar seviyordu.( soyut )





    * Çocuk, masadaki vazoyu kırmıştı. ( somut )





    * Bu sözlerinle arkadaşını çok kırdın. ( soyut )








    10) NİTELİK
    VE NİCELİK ANLAMLI SÖZCÜKLER:







    Bir şeyin nasıl olduğunu , ne gibi özellikler
    taşıdığını anlatan sözcüklere nitelik anlamlı sözcükler
    denir. Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen ya da azalıp
    çoğalabilen durumunu bildiren sözcüklere nicelik anlamlı
    sözcükler denir.









    * Az ileride birkaç kişi seni bekliyor. ( nicel )





    * Bugün oldukça kötü bir zaman geçirdim. ( nitel )





    * Çok konuştuğu için arkadaşları pek sevmedi. ( nicel )





    * İki damla yaş olur düşersin yüreğime gizlice ( nitel,


    nicel)




    * Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi. (nitelik )








    UYARI: Bazı
    sözcükler cümlede kazandığı anlama göre nicel de olabilir
    nitel de.








    * Yaptığı işte iyi para kazanıyordu. ( nicel )





    * O iyi bir insandı. ( nitel )





    * Bu soğuk havada bir de senin soğuk esprilerini


    çekemem. (
    nicel, nitel )





    * Bu şehrin havası sıcak olduğu gibi insanları da sıcaktır.
    ( nicel,
    nitel)








    Görüldüğü
    gibi nitelik anlamlı sözcükler, genellikle niteleme
    sıfatı ve durum zarfı görevindedir. Nicelik anlamlı
    sözcükler ise ölçü - miktar zarfı , belgisiz sıfat
    veya sayı sıfatı görevindedir.








    10. GENEL VE
    ÖZEL ANLAMLI SÖZCÜKLER:









    Karşıladıkları varlığın tamamını belirten sözcüklere genel
    anlamlı sözcükler denir. Tek bir varlığı karşılayan
    sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir. Varlıkların
    genelden özele doğru sıralanışı : Varlık- canlı- hayvan-
    keçi- Ankara keçisi.









    * Çocuk, geleceğin teminatı olduğundan ben çocuğumun iyi
    yetişmesini istiyorum. ( 2. si 1. sine göre daha özel)





    * Kitap, insanın en iyi dostudur. ( genel)





    * Bu kitabı arkadaşıma ödünç verdim. (özel )





    *
    Eğitim- öğretim
    sadece
    okulda yapılmaz ( genel)





    * Okulumuz, şehrin en eski binasıdır. (özel )

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 11:39 am